Son Dönemdeki Gelişmeler Çerçevesinde Türkiye’de Yatırım Fırsatları
Türkiye 2001 yılında yaşanan kriz sonrası güçlü bir büyüme dönemi yaşamıştır. Ancak son yıllarda gerek global gelişmeler gerekse de yerel makroekonomik politika hataları ve politik gelişmeler nedenleri ile Türkiye ekonomisi hakkındaki beklentiler olumsuza dönmüştür. Bu endişeler son aylarda etkisini artırarak TL’nin ciddi miktarda değer kaybetmesini ve faizlerin de yükselmesine neden olmuştur. Önümüzdeki dönemde enflasyonun yükselmesi, büyüme oranının küçülmesi, işsizliğin artması ve dış ticaret açığının gerilemesi beklenmektedir. Ancak her ekonomik krizde olduğu gibi bu dönemde de önemli fırsatlar ortaya çıkmaktadır.
Yüksek özel sektör borçluluğu bulunan Türkiye’de finansal durumu zora giren şirket sayısı her geçen gün artmaktadır. Konut sektörü başta olmak üzere, enerji, altyapı, imalat gibi çok sayıda sektörde önemli firmalar borç yeniden yapılandırması yapmaktadır. Bu dönemde yerel bankalar da kredi büyümesini reel olarak sıfır düzeyine çekmiştir. Bu nedenlerle Türkiye’de mali durumu zorda olan firmaların ortak arayışları hızlanmış olmakla birlikte yerel piyasadan yatırımcı bulmakta zorlanmaktadırlar. Bu durum yabancı yatırımcılar için ciddi bir fırsat penceresi açmaktadır.
Mali durumu zorda olan firmalara doğrudan ortaklık, satın alma, proje bazlı ortaklık, proje bazlı satın alma, kar potansiyeli yüksek inşaat projesi ve arsa yatırımı gibi yatırım alternatifleri bulunmaktadır. Ancak bu yatırımlar ekonomik gidişat nedeniyle çok büyük kar olanakları yanında çok ciddi risklerde taşımaktadır. Bu çerçevede yatırım yapılacak firma, sektör ve projenin seçiminde yerel bilgi kapasitesi yüksek danışmanlık alınması riskleri minimize etmek için şarttır.
Uzun vadeli yatırımlar yanında kısa vadeli portföy yatırımlar açısından da çeşitli risklerle birlikte yatırım yapılacak firmaların doğru seçilmesi durumunda ciddi kar potansiyelleri bulunmaktadır. İstanbul borsasında işlem gören hisse senetlerinin fiyatları dolar bazında oldukça düşük seviyelere gerilemiştir. Bankacılık sektörü hisse senedi fiyatları defter değeri seviyesindedir. İmalat ve ihracat odaklı firmalar ise genel olumsuz duruma rağmen daha olumlu performans göstermektedir.
Türkiye ekonomisi makroekonomik dengeler açısından bir kriz durumunda olsa da uzun vadeli yatırım açısından ciddi bir kar potansiyeli taşımaktadır. 30 yaş ortalamasına sahip 80 milyonluk nüfusu ve çeşitlendirilmiş ekonomik yapısı, üretim kapasitesi, lokasyonu, büyük iç pazarı ile önemli bir ekonomidir. Yatırımcılar için oldukça fazla yatırım teşvik olanağı bulunmaktadır. Bu dönemde Türkiye ekonomisine yatırım yapanlar yerel bilgiyi en iyi şekilde kullanmaları durumunda yüksek getiri elde edebileceklerdir.